Tasavvuf ve Gerçekler

Biz Tasavvuf din anlayışını kabul etmişiz. Arkadaşlarla beraber olursak tasavvuf sohbeti yaparız. Tasavvuf müziği dinleriz. Zikri kalpte biliriz. Müzik eşliğinde kalben Allah’ı zikrederiz.

      Bütün tasavvufçuların, bu arada Yunus ve Seyyid Ahmet er  Rufai Hazretlerinin tasavvuf görüşüne daha fazla önem veririz. Çünkü Seyyid Ahmet er  Rufai Hazretleri toplu oturmalarda ve ibadette kadın erkek ayrımı yapmamıştır. Her iki büyük tasavvufçu da aşka, sevgiye, maarifete, ilme önem verir. Düşmanla cihadı Devlet yapar. Çünkü cihat harptir, savaştır. Harp ve savaşa devlet karar verir. Cumhuriyet dinimizin özü ile özdeştir.

      Saltanat, dikta rejimleri İslamla bağdaşmaz. Batı demokrasisi İslami değildir. Ancak; Sosyal demokrasi, sosyal devleti, sosyal adaleti ve bireyin özgürlüğünü önerdiği için İslama en yakın olandır.

       Cumhuriyetle Devletimiz ayaktadır. Ona Allah korusun; birşey olursa Devletimiz yıkılır. Dini-Vatanı koruyan Devlettir.Devlet olmazsa Vatan olmaz. Vatan olmazsa ne Din kalır ne de Millet. Onun için; Atatürk’ün ve arkadaşlarının kurduğu Cumhuriyetin aleyhinde olanlar, aslında Din düşmanlığı yapmaktadırlar. Bilmeden yapıyorlarsa gaflet ve cehalet içindedirler. Bilerek, yapıyorlarsa hıyanet içindedirler. Vatan hainidirler. Satılmış alçaklardır. Camilerimizi, Ezanımızı, Dinimizi koruyan Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Hükümetleridir. Biz Cumhuriyetçiyiz.

        Samimi, Mütedeyyin Müslüman kardeşlerimizin bu gerçekleri bilip ayık olması; ütopik (Hülyacı-hayalci) ve yobaz mollaların ve çoğu cahil ve çıkarcı olan şeyhlerin oyunlarına gelmemeleri lazımdır.

       **Gerçeği arayan ve sevenlere selam olsun.** 

                                                                                                **_1.10.2003 Kâzım YARDIMCI (Adıyaman'lı)_**
Paylaş: