Ruhların Bedene Gelişi

“Lekad halaknel insane fi ahseni takvim, sümme redednahü esfele safilin – İnsanı en güzel surette yarattım, sonra alçakların en alçağına ilettim.” (Tin, 4-5)

Âyeti ile Tanrı, Ruhun macerasını kullarına açmıştır. Ruhlar âleminde, Ruh, Tanrı’nın bütün güzel niteliklerini taşıyıp, kutsal ve güzel bir Nur -Tanrı ışığı- iken, su ve topraktan madde âleminin diğer unsurlarından -elementlerinden- yaratılan, bu durumu ile süfli -alçak- durumda biyolojik bir yapıt olan insan bedenine iletildiği belirtilmektedir.

“İnsana ruhumdan üfürdüm” (Sad, 72)

Âyeti kesin delildir. Kutsal âlemden bu alçak ve kirli bedene iletilen Ruh, bedende 7 yaşına kadar kutsallığını korumakta, sonra beden ve maddi âlemle ilişkisini artırınca, yavaş yavaş letâfet ve kutsallığını kaybedip maddeleşmeye, bu suretle alçaklaşmaya başlıyor. Maddeleşen Ruh, korkunç bir madde karanlığına ve cehalet çukuruna düşüyor. İlk kutsal durumunu, Tanrı ile olan zuhur anındaki anlaşmasını, hatta kendi aslı ve kaynağı olan özünü, Tanrı’sını unutuyor. Hayvansal duygular hakim oluyor, zalimleşip vahşi hayvanlar gibi kan dökmeye başlıyor. Artık onda kutsallık ve yücelik kalmamıştır. Madde bulaşığı ile kirlenmiş, alçalmıştır.

“Belhüm edel - Hayvandan da aşağıdır.”(A’raf, 179)

Âyetinin ithamı altına girmiştir. Gerçekleri bilmez, şaşkın ve inkârcı durumdadır.

“Vezekkirhüm bi eyyamillah - Tanrı ile geçen günlerini hatırla”

(İbrahim, 5)

âyeti ile belirtilen eski o kutsal ve parlak günlerini unutmuş, korkunç bir bilgisizlik karanlığına yuvarlanmıştır. Özü olan Tanrı’sına âsi ve insanlara, çevresine zararlı bir durum almıştır. Artık maddenin karanlığında, Cehennemdedir.

Paylaş: