Hırs ve Öfke

Hırs ve öfkeli olmamak, sakin olup tövbe etmek.

Hırs ve öfke; bunlar hep benlik ve gururdan gelir. Tanrı Kur'an'da,

-"Dünya'ya hırs edenlere, ondan veririm. Ancak Ahiretten nasibi kesilir". (Şûra-20) buyurmaktadır.

  Demek ki, dünyayı çok isteyene (yani şiddetle, yüzü tır-malarcasına), neticede Tanrı, dünyadan veriyor. Fakat Ahiretten nasibini kesiyor. Dünya fânidir (geçicidir). Âhiret yurdu bakidir (ölümsüz-devamlı). Fâniyi, Bakiye tercih etmek, hem en koyu cehalet, hem de çok büyük ahmaklıkdır.

Öfke, gururdan gelir. Gurur, Şeytan sıfatıdır. Allah, gururlunun (böbürlenenin) düşmanıdır. Çünkü benlik ve büyüklenmek, Tanrı'ya yaraşır. Kula yaraşan, alçakgönüllülük, sakin ve halim olmaktır.

Öfke, şiddettir. Şiddet, kendini birşey zannedenin niceliğidir. Böyle bir durumda, hemen Tanrı'nın Azamet ve Kibriyasını düşünüp, büyüklüğün Tanrı'ya ait olduğunu hatırlayıp, derhal tövbe etmek icap eder.

Tanrı'ya secde edip, kendini yerlebir edip, bir hiç olduğunu, güçsüz, aciz bir kul olduğunu düşünüp, öfke durumundan çıkmaya çalışılacaktır.

Öfkeden kendini kurtaran, benlik ve gururdan çıkmış olur. Pişman olup, tövbe eder. Böyle olunca; Tanrı nedamet (pişmanlık) duyan ve tövbe edenleri sever. O'na Cemali ile tecelli edip, sakinleştirir, yumuşatır. O'na acır ve tekrar kulluğuna kabul eder. Bağışlar, affeder.

"Öfke ile kalkan, zararla oturur" sözünü düşünmeli ve dikkatli olmalıdır.

Paylaş: